Desteğiniz için Teşekkürler!

Isvec'te ERASMUS Staji -2


Yazımın 2. bölümünün hemen başında sizlere İsveç’e ulaşımım ve ertesi hafta enstitü içerisinde karşılaştığım gelenek göreneklerden bahsedeceğim.
Ilk yaziyi okumak icin tiklayiniz



Beklenen gün geldi çattı. Prag Havaalanından Stokholm Arlanda Havaalanına uçuş yaptıktan sonra, “Flixbus” otobüs aktarması ile üniversitemin bulunduğu şehir olan Norrköping’e geçiş yaptım. (Flygbussarna otobüslerini de Stockholm merkeze gitmek için kullanabilirsiniz, diğerleri biraz daha pahalı bir alternatif sunduğu için ben Flixbus’ı seçmiştim.) Yaklaşık 2 saat 45 dk lık bir otobüs yolculuğu sürmesi beklenirken, trafik ve yoğunluk dolayısıyla bu süre bir anda üç buçuk saate kadar çıkmıştı.. 😊 Bu arada, önceden odanızın anahtarını Studentbo ofisinden almanız gerekiyor. (Bu kısım çok önemli) Bu ofisin çalışma saatlerini dikkate alarak oraya önceden uğrayıp odanızın/evinizin anahtarını teslim almanız gerekiyor doğal olarak. Ben ise ulaşım saatlerim öğrenci ofisi çalışma saatlerine uymayınca, bana çalışmalarda danışmanlık yapacak olan arkadaştan önceden ricada bulunurak, anahtarı benim yerime teslim almasını rica etmiştim. Sağolsun arkadaş anahtarları iniş yerimde teslim etmişti. Ardından evimin yolunu tuttum. (Gamla Staden muhitlerinde, Generalsgatan 46 tarafında kalıyordum.) 



Neyse, saatler 20:30 civarlarında iken aydınlık olan hava, ilerleyen günlerde ne tür bir atraksiyon yaşayacağıma dair önceden ipuçları veriyordu. Evet ilginçti, ama hava asla tam olarak kararmıyor, (zifiri karanlık malesef yok) bunun yerine hafif mavimsi bir karanlık yaşanıyordu. Bu süreç de yaklaşık 23:30 civarlarında başlıyordu. Başlarda bu durum çok sıkıntı olmasa da, sabah güneşin kendini 3 sularında göstermesi biraz karmaşa yaratıyordu. Buna ek olarak bir ilginç durum da; hava sıcaklıkları bu ülkede çok daha güneyde yer alan Çek Cumhuriyeti ile kıyaslanamayacak kadar sıcak idi. Şort, tshirt, terlik üçlüsü uzunca bir süre sık kullanılanlarım olmuştu. 😊 Gün ışığının insan psikolojisi üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu kanıtlayan bilim insanları, İsveç gibi ülkelerde bu duruma takviye ilaçlar ve zorunlu tatil seyahatleri ile çözüm bulmaya çalışmışlar. Enstitü bünyesinde her dönem belirli aralıklarla yapılan psikolojik destek programı da bu hayat koşullarına maruz kalan çalışanlara ek olarak yardımcı olmayı amaçlıyor. Kısacası, öncelikle kendinize ve dolayısıyla ekibinize mental açıdan yararlı olmanız için gereken herşey düşünülmüş.. 😊







Uzun süren tanışma faslı ardından (yaklaşık 30 kişi ile tek tek tanıştırıldıktan sonra) öğrendiğim en önemli konu hiyerarşinin burada kesinlikle hoş karşılanmadığı idi.. Evet, yanlış duymadınız. Yani Profesör X, Doktor Y vs. vs. şeklinde hitaplar burada kullanılmıyordu, çağırmanız gereken kişinin rütbesi, mesleği vb. kimseyi ilgilendirmiyordu. Sadece konuşma dilinde değil, yazışmalarda da aynı şekilde sadece isim kullanılarak hitap ediliyordu. Ne kadar tecrübeli olduğunuz, nereden geldiğiniz, hangi dilleri bilip bilmediğiniz (tabiki de ingilizce bildiğinizi varsayıyorum), yayın sayınızın arşa çıkıp çıkmadığı vb. karşılaştırma ortamı oluşturabilecek kriterlerin hepsi anlamsızdı burada. Bu sistem canlı ve aktif şekilde bal gibi de işliyordu. İnanmak gerçekten güçtü, ama baya kanlı canlı işliyordu bu sistem! Neyse, çalışma başlamadan önce laboratuvar eğitimleri için teknik bölümde yetkili kişi ile önceden randevu alındı. Buna ek olarak, ben de dahil olmak üzere 3 arkadaş, İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerine katılacaktık. Tüm ekipler ayarlandı, eğitim günü geldi. Birkaç aşamadan oluşan laboratuvar giriş bölümünden geçtikten sonra personellerle olan kısa tanışma süresini geride bıraktık. İlk önce teknik personel, genel kurallar ile başladı. Laboratuvar içinde yapılacak olan geziye başlamadan hemen önce kısa bir konuşma yapacaktı bu teknik personel.. Ve bu kısa konuşma aslında İskandinav ülkelerinin neden dünyada en yaşanılabilir ülkeler olduğunu özetler nitelikte olacaktı. Kısaca özetlemek isterim;








“Hoşgeldiniz meslektaşlarım. Birazdan gezimize başlayacağız, sizlere teknik bilgiler sunacağım. Anlatacağım cihazları ve sistemleri belki az sayıda kullanacak da olsanız,  bir gün işe yarayacak olması bile beni mutlu edecek. 😊 Burada tatlı bir şekilde uymamız gereken kurallar olduğunu hatırlatmak isterim. (gülümseme konuşma boyunca hiç eksilmiyor). Burada ilk önce birbirimizin arkadaşlarıyız. Aramızda tecrübeli veya tecrübesiz insanlar yok. Aramızda her alandan, farklı farklı yetkinlikler var. Bizler küçük kaliteli parçaların bir araya gelmiş hali olmalıyız, birbirimize sorular sormalıyız, birbirimizi darlamak için herhangi bir sebep göremiyorum. Bu ortama uymayan birkaç davranış ve sonucu ile örnek vererek devam edeceğim. Belirtmek istiyorum, geçtiğimiz yıllarda ayrımcılık yaptığı gerekçesi ile iki çalışma arkadaşı ile yollarımızı ayırdık. Bu çok ilginç, çünkü araştırmacılarımızın farklı ülkelerden geldiğini görüyorum, bu çok güzel. Çünkü, eminim hepiniz ülkelerinizin kültürleri ve yaşam biçimleri hakkında birçok konuyu merak ediyorsunuz. Ayrıca farklı düşünce yapılarını aynı çatıda barındırıyoruz, bunların her biri bizim için çok değerli. Bunun keyfini çıkartmalıyız. Bunun dışında binadaki sosyal alanlara değinmek isterim. Kurum içerisinde sosyal bir ortam hazırlanması için tüm ekip çok çalıştı. Bu bağlamda her katta görecek olduğunuz büyük kafeteryalar var. Aklınıza takılan her konuda tartışabilmemiz için, öğlen yemeklerimiz, partilerimiz için, ve “Fika” diye adlandırdığımız kahve molalarımız için tabi söylemezsem olmaz (gülüyor). Ayrıca göreceğiniz az sayıda büyük yuvarlak masalar olacak (İlginçtir, yemekhanede küçük 4-5 kişilik masalar yoktu, yerine 20 kişinin tek seferde oturabileceği az sayıda yuvarlak masalar var idi). Farklı alanlarda da olsak, hepimiz aynı masada konuşup yemek yiyip tartışabiliriz. Küçük farklı farklı gruplar oluşturulan yemek masaları yerine, biz bunları tercih ettik.” Şeklinde devam eden bir eğitim hayal ediniz efendim.. İşte İsveç’te çalışmak aşağı yukarı böyle bir şey 😊

Gerekli eğitimlerimizi tamamladıktan sonra kaldığımız yerden devam ediyorduk. Bunlar dışında ise okulun ve İsveç’in sunduğu şu gibi imkanlar vardı;

1-Yüksek lisans için okul ücreti öderken, doktora için okul ücretinden muafsınız. Ayrıca doktoranıza ek olarak gayet sağlam bir maaş alıyorsunuz,

2-Enstitü içerisinde her Pazartesi ve Cuma çeşitli kafeterya partileri yapılıyor. Pastalar, börekler, çörekler,meyveler, içecekler ve cabası. Bunlar bizim bazı endüstriyel şirketlerin çalışanları için uyguladığı “Happy Hours” etkinliklerini andırıyor, fakat İsveçteki bu organizasyonların onlardan daha samimi ve eğlenceli olduğunu %100 söyleyebilirim,






3-İsveç’te doktora eğitimi 4 sene sürüyor. Bu süreçte sadece öğrenci statüsünde değil, aynı zamanda çalışan statüsünde bulunuyorsunuz. Bu da şu anlama geliyor; mezuniyetiniz ardından sınırsız oturum vizesine başvurabiliyorsunuz. Bu genelde avrupa ülkelerinde az biraz daha çetrefilli oluyor. (5-10 sene arası sürüyor)

Bu yazımda size İsveç’teki ilk günlerimden bir derleme yaptım. Bir sonraki yazıda yakın rotalardan bahsedeceğim.







Yorumlar

  1. Merhaba, anlamadığım şey siz doktora mı yapıyorsunuz yoksa staj hareketliliği mi ve de doktora hakkında bilgi verebilirseniz çok sevinirim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, biz doktora yapiyoruz. Doktora egitiminiz boyunca minimum 1 kere ve minimum 2 ay olmak uzere bu tur degisim hareketliligine katilmak zorundasiniz burada. Doktora, yuksek lisans basvurulari ile ilgili yazimiza su linkten ulasabilirsiniz.

      https://kitalaratlasi.blogspot.com/2018/03/yurtdisinda-egitim-bu-yazmzda-size.html

      Sil
  2. Aslında linkte verdiğiniz yazınızı da okumuştum ama tam anlamamışım demek ki. Ben sizden tavsiye rica etsem olur mu:) Şu an İtalya'dayım Erasmus staj hareketliliğiyle geldim. Yüksek lisansımı Türkiye'de yapıyorum. Yurt dışında çalışma imkanları için araştırma yapıyorum birkaç zamandır ama bir çok konuda yetersiz olduğum için kendime bu konuda pek güvenemiyorum( dil konusunda ve mezun olduktan sonra herhangi bir iş yerinde çalışma tecrübem olmadığı için). Bir diğer düşüncemde doktora yapmaktı ama maddi masrafları yük olur, mezun olduk işte bulamadık gibi sıkıntılardan dolayı hiç bu ihtimali düşünmüyordum bile. Sizin sayfanıza denk geldim ve doktora eğitim boyunca belli bir ücret aldığınızdan bahsetmişsiniz. Açıkçası çok fazla bir araştırma yapmadım ve sizin fikrinizi almak istedim. Şimdiden teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oncelikle en onemli konu dil. Saniriz ilk olarak onu halletmeniz gerekecektir. Yuksek lisansinizi bitirene kadar dil yeterliliginizi alirsaniz yurtdisi sansiniz artar. Alaninizi bilmiyoruz ama yurtdisinda is bulmak calismak cok kolay degil. Sizin bir konuda farkli, yeterli olmanizi veya tecrubeli olmanizi istiyorlar ki size calisma vizesi cikarmakla vs ugrassinlar. Kendi alaninizdan farkli is alanlari da dusunuyorsaniz, instagramda "avrupagunlukleri" isimli bir profil var, arasira cok farkli is ilanlari paylasiyorlar (mesela turkce bilen personel alimi gibi). Onlari takip edebilirsiniz. Eger yurtdisinda calismak, okumak istiyorsaniz gercekten buyuk bir arastirma yapmaniz gerekiyor. Kimseye "armut pis agzima dus" olmuyor cunku. Ama siz bizim blogumuzu bularak zaten bir yerden baslamissiniz demekki arastirmalara, tebrikler :) Kendimizden ve yakin cevremizden bakarak soyleyebiliriz ki bu surec yaklasik 2-4 yil arasi surebiliyor. Ne kadar erken baslarsaniz arastirmalara, basvurulara, sertifika ve tecrube edinmeye vs. o kadar iyi olur sizin icin. Doktora yaparken para almak konusu da soyle oluyor: oncelikle her okulda her ulkede bu yok veya uygulamalari farkli. Ornegin Cekya'da okul sizden her sene basinda toplu olarak 75-100 bin CZK para alip sonra her ay burs olarak size cuzi miktar para yatiriyor. Oysa Isvec'te (staj hareketliligi yaptigimda ogrendim) doktora ogrencileri okul ucreti odemiyor ve onun yerine 3000 euro para aliyor. Bu yuzden size tavsiyemiz hedeflerinizi belirlemeniz, dili halletmeniz, tabiki gideceginiz ulkede ilk aylarinizi gecirmenizi saglayacak bir miktar para biriktirmeniz ve o arada da basvurularinizi yapmaniz olacaktir.

      Sevgiler,

      Kitalar Atlasi

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim :)

      Sil
    3. Rica ederiz bol sanslar :)

      Sil
  3. Merhaba ben de İsveç'te staj yapmak istiyorum gelecek dönem. Böyle staj olanaklarını bulabilmemiz için bir site önerebilir misiniz? Teşekkürler şimdiden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, 2 kez yurtdışında staj yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki malesef böyle bir site yok. Alanınızla ilgili hocaları bulup onlarla iletişime geçerek staj ayarlayabilirsiniz. https://www.topuniversities.com/university-rankings/world-university-rankings/2020 sitesi üzerinden ülkeye/alana göre üniversiteleri eleyip daha sonra o üniversitelerin websitesinden de size uygun alan/hoca var mı bakmanız gerekiyor. Mail adresi bulduktan sonra geriye kalan tek şey güzel bir e-mail, CV hazırlayıp yollamak.
      Bol şanslar :)

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Konular

En Çok Okunan Yazılarımız

MEMURIYETTEN ISTIFA- SON ISLEMLER

KAMU PERSONELI ÜCRETSİZ İZİN ALMA SÜRECİ

İNTERNETTEN PARA KAZANMAK - ANKETLER