Desteğiniz için Teşekkürler!

CEK CUMHURIYETI'NDE ILK IS GUNUM



Tüm aşamalardan geçtikten sonra sıra geldi işbaşı yapacağımız günün sabahına. Öncelikle uzun vadeli veya kalıcı konaklama işlemlerimizi henüz tamamlamayıp, geçici bir süre benim pansiyonda kalmam konusunda karar kıldık. 

Çünkü ilk üç ay deneme süresi adı altında çalışanların işe uyumlarının amaçlandığı, işe adaptasyonları konusunda gözlemlerin yapıldığı, aynı zamanda çalışanın bu süreç içerisinde işi öğrenmesi, ortamı kavraması vb. konuları da çözüme ulaştırmayı amaçlayan bir süreç. 😊

cekya is gunu


Eşimle beraber hafif soğuk bir Ağustos sabahında kaldığımız pansiyondan hareket ettik, önce kentin merkezinden kalkan yerel otobüsümüze atladık. Mesafe aslında çok uzak değil (yaklaşık 6-7km) ancak ilk günden kolay yöntemi seçtik diyebilirim. Şirket kapısının hemen yan tarafında bulunan otobüs durağında indikten sonra avuç içlerimin terlediğini hissetmeye başladım. 😊 Eşim sağolsun herzaman beni rahatlatmaya yönelik adımlar atmaya burada da devam ediyor, bir yandan laflamaya gayret edip kafamı dağıtıyor, bir yandan da ufak bir yürüyüş yapmamızı öneriyordu. Şirketin hemen ön tarafında bulunan bisiklet ve yürüş yolu boyunca biraz turladıktan sonra şirket kapısına geldiğimizde veda vakti gelmişti. Annemin küçükken okula bıraktığı günler aklıma gelmedi dersem yeridir. 😊 




Eşimle vedalaştıktan sonra giriş kapısında kayıt işlemi ardından etrafta birkaç kişinin daha yeni olduğunu farketmem uzun sürmedi. Kapıda kayıt ardından IK uzmanının bizi kapıdan almasını beklemeye koyulduk. Sistem de tamamıyla yabancı olduğu için açıkcası biraz koyun gibi hissettim, tamamen adamların eline düşmüş haldeydim. 😊 Kısa bekleyiş ardından kapıda beliren IK uzmanı refakatinde ilk gün görüşmeleri gerçekleştirdiğimiz odaya doğru yola koyulduk. İçeriye girdiğimizde toplamda altı kişi idik. IK uzmanı açılışı yapıp şirketi tanıtan bir slayt eşliğinde bizlere detaylı bilgiler vermeye başladı. İlginç olan ise konuşma dili Çekce idi. Doğal olarak hemen paniklesem de kısa bir süre ardından bana doğru dönerek; “tercüman birazdan burada bizimle birlikte olacak, merak etme” dedi. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra tercüman içeriye giriş yaptı, hemen kısa süren bir tanışma tokalaşması ve hal hatır ardından, çeviri işlemlerine başladı, dilimiz Ingilizce idi. Bunun yanında kısa soru cevap diyalogları da içeriğe zenginlik katıyor, motivasyonu da körüklüyordu. Şirketin genel hatlarını, dünya genelindeki fabrikaları, bu fabrikaların ne tür üretim hatlarına sahip olduğunu falan konuştuktan sonra sıra geldi entegrasyon planlarımızın teslimatına. Her personelin kendine özgü entegrasyon planı mevcuttu. 

Yaklaşık 28 günü içeren entegrasyon planı içerisinde, 20 gün şirketin ana merkezinin bulunduğu Batı Avrupa tarafında eğitimlerle geçecekti. Eğitimlerin genel olarak konuları içerisinde yer alan başlıklar ise; üretim, proses, geri dönüşüm hatları, kalite, kalite kontrol, spesifik kalite alanları, montaj hattı, lojistik, arge faaliyetleri idi. Bunun da anlamı şu idi; daha önce hiç tatmadığım bir tecrübeyi tadacağımı o anda anlamıştım. 😊 




Kontrat inceleme ve gerekli belgelerin doldurulması işlemlerini hepberaber gerçekleştirdik. Projektör desteğiyle uygulamalı bir şekilde formları doldurulması gerekilen bir biçimde doldurduk. Bu esnada da tercüman sürekli yanımda idi, sorularım olduğunda hemen yanımda bitiyordu arkadaş sağolsun. Bu işlemi de tamamladıktan sonra sıra fotoğraf çekimlerine gelmişti. Odanın yan tarafında bulunan, arkaplanı bembeyaz olan bir bölüme sırayla geçip fotoğraf işlemlerini de tamamladık. Bu fotoğraflar şirket veritabanına kayıt ediliyor, fabrika kartına işleniyordu. Gerekli kişisel koruyucu donanımları (çelik burun ayakkabı, tshirt, yelek vb.) da temin ettikten sonra sıra geldi fabrika turuna. Hemen her geçtiğimiz yerde çömez etiketlerimizle alık alık bakışlara maruz kalırken, bir yandan da nerede ne var anlamaya, hafızaya almaya çalışıyorduk. 😊 Heyecanlı geçen ilk saatlerin ardından yavaş yavaş alışmaya başlıyorduk. Bu turların ardından yeniden odaya döndüğümüzde IK uzmanı bu defa Kalite Müdürünü davet etmişti. Kalite müdürü de odaya dahil olduğunda kısa bir selamlaşma ve diyalog ardından yerlerimize doğru geçmeye başladık. Ofislere geldiğimizde çok sayıda masa olduğunu gözlemledim, buna karşılık büyük de bir alan mevcuttu. Tüm ekibe sırayla tanıtıldıktan sonra yerlerimizi aldık. Hemen tabi aklıma nerede bilgisayar, telefon gibi sorular gelmişti, hemen sonrasında öğrendiğimde ise tüm elektroniklerin zaten hazır olduğu ancak devir teslimlerinin ertesi gün gerçekleşeceği bildirildi. 

İlk gün gerçekten de sudan çıkmış bir balık gibiydim. Anaokuluna yeni yazılmış bir çocuk, annesini bırakmak istemeyen, ağlamak için can atan, savunmasız bir bebek gibiydim dersem sanırım abartmış olmam. Bu da yetmiyormuş gibi ilaveten bir de “acaba benim Ingilizcem bu alanda bu adamlar için yeterli mi? Ya teknik ingilizceyi iyi konuşamazsam? Neden ben de bunlar gibi hızlı konuşamıyorum?” gibi türlü klasik özgüvensel hesaplaşmaları açmayayım mı?! 😊 Kendi kendimle o an zor da olsa yüzleşip hemen bu zayıflık hislerini geride bırakmam gerektiğini düşündüm. Benim dışımda çok sayıda yabancı bulunuyordu şirkette, herbiri alanında uzun yıllar tecrübeli idi, bu hisleri bir kenara bırakıp mazeret aramadan işlere odaklanmaya başlamak gerekiyordu. Daha baş etmem gereken bir sürü teknik konu vardı, hemen adaptasyonu sağlayıp işe koyulmak ve işi kapmak en güzel başlangıç olacaktı. Hemen proseste detaylı ufak turlar düzenlemeye başladım zaman buldukça diyeceğim de zamandan bol birşey yoktu yeni işe başlayan biri için, sıkmış olmayayım o yüzden. :) Neyse, ertesi gün şirket dizüstü bilgisayarı, telefonu, e-posta adresi vb. ekipmanlar da tamamlandı. Aradan geçen bir hafta içerisinde gerekli birimlerle eğitimleri ayarladık, entegrasyon planı devam ediyordu. 





Tabi bunların yanında şirket içerisindeki sosyal aktivitelerden, ortamlardan, ilişkilerden de bahsetmek istiyorum ki bence bu en önemli noktalardan biri. Şirket içerisinde çoklu kültürel bir ortam mevcut olduğu için biraz şanslıyım diyebilirim. Çünkü genelde Çeklerin malesef ki yabancılara karşı malum soğukluklarından sık sık bahsetmiştik önceki yazılarımızda. En başta bunu ben yalnız başıma tecrübe etmek zorunda kalmış, daha sonra da eşim aynı tecrübeyi istemeyerek de olsa yaşamıştı. Birbirleriyle iç içe yaşamaya alışmış bu şirketteki Cekler, doktora yaptigimiz ensitüdeki arkadaşlara nazaran biraz daha ısınmışlar diyebilirim. Belki de şirkettekiler artık endüstriyel anlamda profesyonel oldukları için bu konuları aşmış olabilirler veya bana farklı görünmüş olabilir bilemiyorum. 

Gözüme çarpan bir başka konu da şirket personellerinin gerçekten sosyal açıdan aktif bir hayat sürmeleri. Yıllık izinlerinin büyük bir bölümünü dünyayı gezmeye ayıran bu arkadaşlar, hafta içlerinde de go-kart, halı saha maçları, pinpon aktivitelerinden eksik kalmıyorlar. Kimisi havuza gitmeyi tercih ederken kimisi de aerobik faaliyetlerine katılıyor. Yani kısacası birçoğu ev-iş, iş-ev monoton döngüsünden kurtulup konfor alanından çıkmışlar gibi görünüyor. Ne mutlu onlara o zaman 😊 

Ek olarak, öğle arası yemek molamız yarım saat görünüyor, ancak bu çok katı suretle konulmuş bir kural değil, şöyle ki bazen öğle arasına bir saat ayırabiliyorken kimi zaman yemek yemeye dahi vakit bulamayabiliyorsunuz. Bu tamamen sizin kendi işinizi yönetme kabiliyetinize ve iş yükünüze bağlı. Tabi artan tecrübe, zamanı yönetmenizi daha da kolaylaştırabilir, buna bağlı olarak kendinize ayırdığınız zaman da artacaktır en nihayetinde. 

İş yerinde bence en önemli konu kaliteli zaman geçirebilecek ortamı oluşturabilmeniz. Çalışma ortamınızın disiplini, programlı olmanız, görevleri ertelememeniz, dinamik olmanız en önemli faktörler. Tabi bu faktörleri oluşturan arkaplanda gizli kalan birçok etmen var; evinizdeki yatağın rahatlığından tutun, sabah şirkete nasıl ulaştığınıza kadar, iş dışında sosyal ortamınız veya evinizin ısısı. Tüm parçaları sağlıklı bir şekilde bir araya getirmeye çalışıyoruz, soğukkanlı bir şekilde iş hayatını sürdürmeye çalışıyoruz efenim, sürekli motivasyon imkansız gibi görünse de ufak hedefler ile işe başlamak mantıklı olabilir (tabi bunlara ek olarak sporsal aktivitelerin vazgeçilmez olması gerektiğinden bahsetmiyorum bile!). Tabi sürdürülebilir biçimde, efektif olarak sorun çözmeye odaklı, her sabah rapor vermeniz gereken bir pozisyonda çalışıyorsanız bu söylediklerimi iki belki üç ile çarpmanız da gerekebiliyor. 😊

Bir sonraki yazida gorusmek dilegiyle..






Yorumlar

  1. Merhaba Çekya'da iş bulma ile ilgili araştırma yaparken size rast geldim, ben geleli 7 ay oldu sağlık çalışanıyim ama burada kendi alanimda çalışmam imkansız gözüküyor,özelden danışmam mumkun mudur size?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlamadigin neden ozelden yaz sorunu buraya, baska ayni sekilde olan insanlarda faydalansin

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Konular

En Çok Okunan Yazılarımız

MEMURIYETTEN ISTIFA- SON ISLEMLER

İNTERNETTEN PARA KAZANMAK - ANKETLER

KAMU PERSONELI ÜCRETSİZ İZİN ALMA SÜRECİ